Türkiye'nin Rüzgar Enerjisi Atılımı

Türkiye, rüzgar enerjisi alanında kayda değer bir ilerleme kaydetti. 2002 yılında sadece 19 megavat olan kurulu güç, Mayıs 2024 itibariyle 13 bin 391 megavata ulaştı. Bu muazzam artış, Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ve Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmaları gibi hükümet politikalarıyla desteklendi. Yerli aksam üretiminin teşviki de bu başarının önemli bir parçası oldu. Sonuç olarak, yaklaşık 4 bin rüzgar türbini ile ülke, yenilenebilir enerji hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. 2001 yılında sadece 62 gigavatsaat olan rüzgar enerjisi üretimi, 2024 sonunda 36 bin 627 gigavatsaate ulaşarak 590 kat artış gösterdi. Bu da ülkenin enerji bağımsızlığına olan yolculuğunda önemli bir kilometre taşıdır.

Yerli Üretim ve İstihdam

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu başarıda yerli üretimin büyük rol oynadığını vurguladı. Rüzgar türbinlerinin kuleleri, rotor kanatları ve jeneratörleri gibi birçok aksamı artık yerli imkanlarla üretiliyor ve hatta ihraç ediliyor. Yaklaşık %65 yerlilik oranıyla üretilen ve her biri 8 bin parçadan oluşan bu türbinler, ülkenin enerji arzına önemli ölçüde katkı sağlıyor. Ayrıca, bu sektörün 20 bin kişiye istihdam sağladığı ve 2024 yılında toplam elektrik üretiminin %10,5'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığı belirtildi. Bu gelişmeler, Türkiye'nin yeşil enerji dönüşümünde büyük bir adım attığını göstermektedir. Bakan Bayraktar, sürdürülebilir enerji politikalarının ülke ekonomisine ve istihdamına da önemli katkılar sağladığını belirtti.

Hedefler ve Gelecek Planları

Bakanlığın 2024-2028 stratejik planına göre, 2028'de rüzgar enerjisi kurulu gücünün 19 bin 300 megavata ulaşması hedefleniyor. Daha uzun vadeli hedefler arasında ise 2035 yılına kadar deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesinin 5 gigavata çıkarılması bulunuyor. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesiyle Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında daha da ön plana çıkacak ve enerji güvenliğini güçlendirecektir. Ayrıca, bu gelişmeler iklim değişikliğiyle mücadeleye de önemli katkılar sağlayacaktır. Türkiye'nin sürdürülebilir enerji politikaları, hem ekonomik büyümeyi destekliyor hem de çevresel sürdürülebilirliği teşvik ediyor.