İstanbul Büyükçekmece'de "Yenidoğan Çetesi" soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'e yönelik suikast planı iddiasıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan fezlekede, 14 şüphelinin suç örgütü üyesi olduğu ve savcıyı ölümle tehdit ettiği belirtildi. Fezlekede, örgütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla bağlantılı olduğu, teknik bilgiye erişiminin olduğu ve ateşli silah bulundurduğu ifade edildi. Suç örgütü elebaşı Mustafa Kemal Zengin'in, örgüt üyeleriyle yaptığı sayısız görüşme ve mesaj kaydı incelendi. Şüphelilerin birbirleriyle gizli iletişim kurmak için Telegram ve Whatsapp kullandıkları tespit edildi. Ayrıca, şüphelilerin cep telefonu numaralarını ve görüşme kayıtlarını silmeye çalıştıkları da ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında yapılan fiziki ve teknik takipler, iletişim tespiti, ifadeler, tutanaklar, açık-kapalı kaynak araştırmaları ve banka analizleri, şüphelilerin örgütlü şekilde hareket ederek maddi çıkar sağlamayı ve şüphelileri korumayı amaçladığını gösterdi. Örgütün adaleti etkilemeyi hedeflediği, adli ve idari makamlar ile kolluk kuvvetleri üzerinde baskı ve tehdit oluşturduğu belirtildi.

Örgütün Hiyerarşik Yapısı ve Üyeleri

Fezlekede, örgütün hiyerarşik bir yapıya sahip olduğu ve Mustafa Kemal Zengin'in elebaşı, Gökhan Güler ve Aylin Arslantatar'ın ise yöneticiler olduğu belirtildi. Örgüt üyeleri arasında "Polat" kod adlı yönetici, Baki Çelik, Yavuz Çelik, Zeynep Kaman, Muhammed Emin Orhan ve kimlikleri belirlenemeyen diğer üyeler yer alıyor. Ayrıca, T.A, M.D, M.B, M.E.Y, İ.K. ve M.G. kod adlı kamu görevlilerinin, kamu güçlerini kullanarak mağdurlara ait kişisel verileri örgüte aktardıkları iddia edildi. Bu kamu görevlilerinin örgüte bilgi sızdırarak adaleti etkileme çabalarına katkıda bulundukları düşünülüyor. Örgüt üyeleri arasındaki sıkı emir komuta zinciri ve hiyerarşi dikkat çekti. Bu durum, örgütün organize ve planlı bir şekilde hareket ettiğini gösteriyor. Savcı Yavuz Engin'in ifadesinde, şüphelilerin kendisini Whatsapp üzerinden arayarak Tuğçe Toptemel'in tahliye edilmemesi durumunda suikast planlarını gerçekleştireceklerini söyledikleri aktarıldı.

Savcı Yavuz Engin'in İfadesi ve Tehditler

Müşteki Savcı Yavuz Engin, şüpheli Aylin Arslantatar'ın kendisini Whatsapp üzerinden arayarak suikast planının devam ettiğini ve kendisine zarar vereceklerini söylediğini belirtti. Arslantatar'ın, Mustafa Kemal Zengin'i "devlet büyüğü" olarak tanımladığı ve adliyeye geleceklerini ifade ettiği kaydedildi. Engin, konuşmayı kayda aldığını ve tutanak tuttuğunu, delil olarak dosyaya sunacağını belirtti. Ayrıca, kişisel bilgilerine nasıl ulaşıldığının araştırılmasını talep etti. Savcı Engin'in korku ve endişe duyduğu, tehditlerin ciddiyetini gösteriyor. Tehditlerin içeriği ve şüphelilerin iletişim yöntemleri, örgütün profesyonel ve planlı bir şekilde hareket ettiğini düşündürüyor. Savcının ifadesindeki detaylar, soruşturmanın önemini ve şüphelilerin yakalanmasının gerekliliğini vurguluyor. Bu tehditlerin, yargı bağımsızlığına ve adalet sistemine yönelik bir saldırı niteliği taşıyor.

Şüphelilerin Savunmaları

Şüpheli Mustafa Kemal Zengin, Aylin Arslantatar ile gönül ilişkisi olduğunu, Tuğçe Toptemel'i tanımadığını ve sadece iyi niyetle savcıyla görüştüğünü iddia etti. Zengin, Yavuz Çelik aracılığıyla Toptemel'in tutukluluk halinin itirazının reddedildiğini öğrendiğini ve bu konuyu Arslantatar'a ilettiğini savundu. Arslantatar ise Savcı Engin'in yakın arkadaşı olduğunu ve tehditlerden haberdar olduğundan dolayı uyarıda bulunmak için görüştüğünü öne sürdü. Her iki şüphelinin de savunmaları, olayların farklı bir boyutunu ortaya koyuyor. Ancak, fezlekede yer alan deliller ve şüpheliler arasındaki iletişim kayıtları, savunmaların güvenilirliğini sorgulatıyor. Bu çelişkili ifadeler, soruşturmanın daha derinlemesine incelenmesini gerektiriyor. Soruşturma makamlarının bu savunmaları değerlendirerek, gerçeği ortaya çıkarması bekleniyor.