Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kahire'deki İİT ve Arap Birliği Gazze Temas Grubu Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, Gazze'de devam eden soykirim, zorla yerinden etme ve apartheid uygulamalarına dikkat çekti. 18 Mart'taki İsrail hava saldırılarının, İsrail'in daha geniş bir planın parçası olduğunu vurguladı. İnsani yardımın engellenmesi ve Suriye ile Lübnan'ın hedef alınması, İsrail'in yayılmacı politikalarını sürdürdüğünün kanıtı olarak gösterildi. Bölgesel barışın, İsrail'in durdurulmasıyla mümkün olacağını belirten Bakan Fidan, önceliğin Gazze'deki yıkımı durdurmak ve kalıcı bir ateşkese ulaşmak olduğunu ifade etti. Bu hedef doğrultusunda, uluslararası baskının artırılması gerektiğini vurguladı. BM gibi platformların acil ve kalıcı ateşkes için etkin kullanılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Mısır Planı ve Uluslararası İşbirliği
Fidan, tüm İİT ülkelerinin desteklediği Mısır'ın Gazze planının yapıcı bir çerçeve sunduğunu ve bu plan temelinde ilerlenmesi gerektiğini belirtti. Uluslararası toplumun ortak hareket etmesinin, Filistin-İsrail çatışmasının çözümünde hayati önem taşıdığına işaret etti. Planın detaylarının açıklanması ve uygulanması için diplomatik çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini savundu. Bakan, ilgili tüm tarafları diyaloğa ve işbirliğine davet etti. İnsan haklarına saygının ve uluslararası hukukun üstünlüğünün sağlanması için tüm uluslararası mekanizmaların etkin şekilde kullanılması çağrısında bulundu. İşbirliği ve diyalog yoluyla kalıcı bir barışın sağlanmasının mümkün olduğuna inanç belirtti.
İsrail'in Yayılmacı Politikaları
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının, bölgedeki istikrarsızlığı artırdığı ve insanlık dışı sonuçlar doğurduğu belirtildi. Hakan Fidan, İsrail'in bu yayılmacı politikalarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve kınanması gerektiğini söyledi. Sürdürülebilir bir barışın ancak İsrail'in uluslararası hukuka uygun davranması ve Filistin halkının haklarının korunmasıyla mümkün olacağını vurguladı. Bölgesel istikrarın sağlanması için uluslararası toplumun daha aktif bir rol üstlenmesinin şart olduğu ifade edildi. İsrail'in Gazze soykırımını durdurmak ve Filistin halkının temel haklarını güvence altına almak için kolektif bir çabanın gerekliliği vurgulandı.